Son periyotta epeyce sık duymaya başladığımız Bayraktar Akıncı ve Bayraktar TB2 SİHA’larını yapan Baykar savunmanın CTO’su Selçuk Bayraktar bugün Azerbaycan’daydı. Azerbaycan ve Ermenistan ortasında yaşanan Karabağ Savaşı’nda Türk SİHA’larının etkin olarak rol alması nedeniyle İlham Aliyev’den Karabağ nişanı takdim edilen Selçuk Bayraktar kıymetli açıklamalarda bulundu.
İctimai TV’ye konuşan Bayraktar yeni TB3’lerin özelliklerini anlattı. Selçuk Bayraktar, “TB3 diye uçak gemisine inip kalkan yani gemi platformlarına da inip kalkan ve o sınıfta gibisi olmayan bir uçak diye geliştirildi. Kanatları katlanıyor. Uçak gemisine iniyor. 1200 kilogram civarında, daha ağır mühimmatlar taşıyabiliyor. O çalışmalar devam ediyor” diye belirtti.
Beşerli savaş uçaklarının devri sona eriyor
Tüm dünya pilotsuz uçakların geliştirilmesi istikametinde kıymetli adımlar atarken, Türkiye’nin de bu bahiste çalışmalar yapması epeyce kıymetli. İnsansız hava araçlarında “pilot” kayıpları ya da rehin düşen pilot olayları yaşanmıyor. Bununla birlikte bir savaş uçağının maliyeti de SİHA’ya nazaran daha kıymetli. Tıpkı vakitte zımnî kumanda merkezlerinden SİHA’ların denetimleri sağlanabiliyor. Uçak düşse de SİHA’yı denetim eden pilot hayatta kaldığı için işçi kaybı yaşanmaması “yetiştirilmiş işçi” gereksinimini en aza indiriyor.
Selçuk Bayraktar da bu noktaya dikkat çekip; “Bugün artık beşerli tanklar yerine, akıllı daha hafif süratli dinamik hareket eden kara araçları konuşuluyor. Benzeri şey savaş uçakları için de geçerli. Artık beşerli son savaş uçakları yapılıyor dünyada. Bundan sonra nasıl ki bütün dünya Karabağ muhaberesinde Türk ordularının dünyadaki birinci SİHA’larla kazanılan zafer diye isimlendiriliyor. Maharetini gördü. Savaş uçaklarında da misal bir şey geliyor. İnsansız savaş uçakları geliyor. O alanda da çalışmalarımız devam ediyor” diye belirtiyor. Bilhassa belirtmekte yarar var; insansız kara, deniz ve hava araçları sayesinde savaşlarda insan ve işçi kayıplarının önüne geçip yalnızca “hedefi vurma” konusunda önemli çalışmalar yapılıyor.
Savaşın her türlüsünün berbat olduğu kesin lakin taarruz ve savunma konusunda can kayıplarını en aza indirmek artık tüm dünyanın en büyük güdüsü. Siz bu bahiste ne düşünüyorsunuz? Lütfen yorumlarda bizimle paylaşın.
